Güncelleme: 28-07-2019 10:22:00   22-07-2019 07:37:00

Zabıta kelimesini sevmemeye başladım

 

Zabıta kelimesini sevmemeye başladım

Kayseri’de yaşanan bir zabıta-seyyar satıcı olayı yine sosyal medyada büyük tepkilere neden oldu.

Daha geçen hafta zabıtalar tarafından el konulan balonları için gözyaşları döken o çocuğun görüntüleri hafızalara kazınmışken, şehir olarak şimdi ikinci bir zabıta olayı ile yine gündeme geldik.

Kepçe ile seyyar satıcıya ait karpuzları kamyona yükleyen zabıtalara esnaf isyan etti.

Öncelikle o izleyen herkesin içini sızlatan görüntülere değinmeden zabıtanın haklıyken haksız duruma düşmesine değineceğim. Seyyar satıcılığa bu ülkede izin yok, çünkü bir tarafta vergisini, kirasını, elektrik, suyunu ödeyip satış yapan bir manav var, diğer tarafta seyyar satıcılar var.

Doğal olarak seyyar satıcılara izin verilirse, o manavlara haksızlık yapılmış olur. Hiç kimse dükkan açmak istemez, alır bir traktör ya da el arabası günlük mahallelerde satışını yapar, yüzde yüz kar ile evine gider.

Evet, kanunlar çerçevesinde zabıta görevini yapmalı…

Amaaaaa…

Böyle değil, böyle vicdansızca değil, çocuğun elinden balonları alıp, bir gencin omzundan simitleri yerlere saçıp, kepçelerle o kadar karpuzu zayi edip, insanların içini acıtarak değil.

Zabıta ismini duyduğum zaman ben şahsen rahatsız oluyorum, niye bilmiyorum ama bu tür görüntülerle karşılaştığım için olabilir, zabıta kelimesini artık insanlar sevmez oldu.

Daha az önce bir haber okudum. 58 mahallesi bulunun ve Kayseri merkez nüfusunun yarısına hizmet veren Melikgazi ilçesinde 35 zabıta memuru ve 35 yardımcı eleman olmak üzere 70 çalışana hizmet içi eğitim semineri verilmiş. Seminerde mesleğinin konusu hakkında bilgili ve donanımlı olan personelimize ayrıca halkla ilişkiler, kitle psikolojisi, etkin hizmet, ekip çalışması gibi konularda hizmet içi eğitim verildiğine değinilmiş.

Bu haberden sonra bir açıyorum sosyal medyayı, karşıma zabıta ile ilgili bu videolar çıkıyor.

Cep telefonundan amatör kameralara o anları kayıt altına alan esnaf, “Zabıta kepçeyle karpuzları topluyor. Kamyonu doldurdular, Allah kitap kabul eder mi bunu? Faturam, her şeyim var, emek verdik, para verdik. Hırsızlık yapmıyoruz, ben Suriyeli değilim, Hacılarlıyım. Yazık günah değil mi? Suriyeli mi olalım, 9 tane çocuk buradan ekmek yiyor. Kepçe ile toplamak ne demek, biz vatan haini miyiz? Biz terörist değiliz, vatan haini değiliz. Suriyeli değiliz, halden aldım, faturası var, 15 bin TL’lik sermayemi şuan alıp çöpe atıyorlar, hırsızlık yapmıyorum” diye haykırıyor.

İzleyen herkesin içi parçalanıyor. Böyle mi eğitim aldınız, böyle mi mesleğinizi icra ediyorsunuz?

Zorbalıkla, insanların emeklerini paramparça ederek, bunu da tüm halkın gözü önünde yaparak yaptığınız mesleğe de büyük saygısızlık yapıyorsunuz, itibarınızı zedeliyorsunuz.

Sadece mesleğe değil, ülkemizi yönetenlere de zarar veriyorsunuz. Şimdi bu görüntüler yüzünden insanlar  ’İsleri bitti secim zamanı olsa böylemi yaparlardı Kayseri halkı artık gözünüzü açın, bir dahaki seçimde bunlara iyi bir ders verin’ diye yorumlar yağdırıyorlar.

Bir an önce zabıtaların bu tutumlarından vazgeçmeleri gerekiyor, o verilen hizmet içi eğitimlerde bu konuların üzerine basılmalı, seyyar satıcılara yapılacak yaptırımlar vatanımıza da zarar vermeden yapılmalı.

Biraz vicdan arkadaşlar, biraz vicdan…

  Bu yazı 2994 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • Tüm Anketler
    Web sitemize Beğendinizmi?
    HABER ARŞİVİ
    YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş