YANILMAYIN

                                                           YANILMAYIN

İnsanız, kızarız, itiraz ederiz, tepki gösteririz. İnsan olmanın özelliklerindendir. Hayvanlarda da kızmak ve tepki göstermek vardır. Boğaların arenalarda matadorların gösterdiği kırmızı renge karşı aşırı tepkisini, bilmeyen yoktur. İspanya da bu olay yıllardır spor ve gösteri adı altında yapılmaktadır. Hayvanların bu tür gösterilerde kullanılması tasvip edilemez. Ancak; merakım olan bu boğaların neden kırmızı renge karşı kızdıklarıdır. Muhakkak bir açıklaması vardır. Aslında kırmızı renge karşı tepkili olanın boğalar değil, ineklerin olduğu duyumudur. Boğalar da inek yerine konuldukları için tepki gösteriyorlarmış. Bu bir söylenti düzeyindedir. Bilimselliği ispata muhtaçtır.

İnek yerine konulmak acaba kötü bir duygu mudur? İnsanların “boğa misali” kızgınlıklarını gösterdikleri “kırmızı olayları” var mıdır? Diye sık sık sorgulamışımdır. Birinin gözünüzün içine baka baka yalan söylemesi ve sıkça da bu yola başvurması size göre kırmızı olay değil midir? Denir ya “Müslüman aynı delikten iki sefer sokulmaz”. O delik, “yılanın” değil de, “yalanın” deliği olursa durum ne olacaktır? “O” delikten yalanı üreten biri veya birileri olmalıdır. Siz de o yalan veya yalanlara inanmışlar tarafında olmalısınız. Ki, işlem tamamlanmış olsun.

Bu delikten yapılan üretimler karşısında ben de sık sık sinirlenenlerdenim. Ancak boğa misali sadece tepki vermeyle yetinmekteyim. Üretim sahipleri ürettikleri yalanlarına inandıklarımızı zannetmesinler.

İNEK YERİNE KONULMAYIN

Yanılmakla yanıltılmak arasında farklılığı, farkındalık oluşsun diye irdelemek istiyorum. Yanılmak; bir şeyin özelliğini iyi anlayıp değerlendirememek, tanımakta, anlamakta, bilmekte aldanmak, sonucu düşünmeden ya da bilmeden uygunsuz bir davranışta bulunmaktır. Yanıldığınız da, siz yanılmış olursunuz, tek taraflı tasarruf sonucunda bu olay gerçekleşmiştir. Yanıltılmak ise; biri veya birileri tarafından kandırılmış olmak, aldatılmış olmaktır. Yanılmak insani özelliklerdendir. Yanıltılmak, kandırılmak, yalan söylemek, aldatmak, iftira atmak, olmayanı varmış gibi, olanı da yokmuş gibi göstermek, ne insanidir, ne de İslami dir. Zaten insani olan aynı zamanda da İslami dir. İnsan ve Müslüman bu gayri ahlaki özelliklerin hiç birine başvurmayandır. Ne yazıktır ki, son zamanlarda sıkça karşılaştığımız özellikler halini aldı. Ne aldanın, ne de aldatın.

Yanılmışlık “ders almayı”, yanıltılmış olmak da “ders vermeyi” gerektirir. Dersleri karıştırırsanız vay halinize.  

KARIŞTIRMAYIN

Büyük bir hastanede iki doktor yemekten sonra yürüyüşe çıktıklarında, önlerinde paytak paytak yürüyen yaşlı bir adamla ilgili aralarında yorum yaparlar. Biri, “adamın kalça çıkığı var” der, diğeri, “hayır adamın bel fıtığı var” der ve aralarında anlaşamayınca “gel adama soralım” derler ve yaşlı adamın yanına giderler.

• “Amca; ikimizde doktoruz, sana bir şey soracağız.”
• “Buyur evladım sor” der.
• “Paytak, paytak yürüyorsun, sende kalça çıkığı mı, yoksa bel fıtığı mı var?”

Yaşlı adam cevap verir.

“Evladım, ikiniz de yanıldınız. Ve, ben de yanıldım” der.

• “Amca, biz iki doktor yanıldık ta, senin yanıldığını anlamadık. Sen nasıl yanıldın?”

Yaşlı Adam, başı önünde, biraz mahçup bir şekilde;

• Ben de “GAZ” sanmıştım ama maalesef değilmiş. Onun için paytak paytak yürüyorum.