Metin Çınar
  Güncelleme: 01-12-2019 10:28:00   30-11-2019 20:13:00

YEREL SİYASET ve MANSUR YAVAŞ

YEREL SİYASET ve MANSUR YAVAŞ

Ülkücü camianın yakından tanıdığı, sevdiği, saygı duyduğu bir akademisyen, sivil toplum örgütlüğünden de vazgeçmemiş bir duayen. Prof. Dr. Fikren EREN hocamız mikrofonda yaklaşık bir saate yakın “Türklük, Türkçülük, Milliyetçilik ve bunların demokratik değerlerle içselleşmesi” üzerine güzel bir sunum yaptı. Bu Milletin bu günlere gelmesine Sultan Alparslan’dan Fatih Sultan Mehmet’e ve Atatürk’e gelinceye kadar geçirdiği aşamaları bizlerle paylaştı.

YEREL BAŞKAN

Pürdikkat, ilgiyle hocayı dinlerken, mikrofunun cızırtılı hali bile hatibin ilerlemiş yaşına rağmen heyecanından hiçbir şey götürememişti. Davetliler içinden, hatibi dinlerken dikkatleri ister istemez mikrofonun tiz bir sesten kalın bir boru sesini andırırcasına verdiği rahatsızlığa daha fazla dayanamayıp, oturduğu sandalyeden mikrofon sistemine müdahaleye kalkan biri oldu. Durumdan görev çıkartmak, görev üstlenmek her yiğidin harcı değildir. Bana değmeyen yılan bin yaşasın diyenler, sorumluluk üstlenmeye yanaşmayanlardır. Bu arkadaşımız sorumluluk sahibi olduğunu, durumdan görev çıkartan, sorunları çözmede geride durmadığını, refleks olarak ispatlamıştır.

Diyeceksiniz ki; yazı, Hocadan başladı, bozuk ses sistemini düzeltmek için mikrofona ve uzantılarına yönelmiş birine nasıl geldi?  Asıl soru, müdahale eden bu kişi kim?

Toplantı, sınırlı ve az sayıda davetliyle, derneğin kuruluş yıl dönümü münasebetiyle yapılmış, Ak Parti, İyi Parti Milletvekilleri, Eski MHP Milletvekilleri, Eski Bakanlar, Bürokratlar, Akademisyenler, Belediye Başkanları, Sivil Toplum Örgütleri Başkanları ve Köşe yazarlarından bir araya gelmiş özel bir davetli grubuydu.

PAPA’NIN YOLCUSU

Papa yeni bir makam aracı alır ve aracı denemek için de Roma Caddelerinde gezintiye çıkar. Bir ara şoföre “oğlum sen arkaya geç, arabayı ben kullanayım, bir de ben deneyim” diyerek, şoförünü arkaya oturtur, kendi de direksiyonun başına geçer. İleri de polis çevirmesine takılır. Aracın yanına gelen polis, şoför koltuğunda Papa’yı görünce, heyecanla arkasını döner ve telsizden amirine;” amirim bir aracı çevirdim, şoför koltuğunda Papa var. Acaba, şoförü Papa olan aracın arka koltuğunda ki yolcu kim? Diye anons geçer.

Şimdi bozuk mikrofonu tamir için müdahale eden kişi, “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş”. Başkan henüz göreve geleli sekiz ay gibi bir süre oldu. Beş yıllığına seçilmiş bir belediye başkanı sekiz ayda başarılı veya başarısız diye eleştirilemez. Ancak, bu hareket,  bir; başkanın yerel biri olduğunu, iki; uzmanlık alanı olmamasına rağmen durumdan vazife çıkararak, sorun çözücü birinin olduğunu göstermiştir. Belediye başkanlarından da ancak bu kadarı beklenebilir.

OLSA DÜKKAN SENİN

Yerel ve çözümcü olduğunu küçük bir olayla gözlemledim. Ancak, toplantının devamında selamlama konuşması için Sayın Yavaş’ı mikrofona davet edildiğinde,” şu ana kadar yüz binin üzerinde iş talebi özgeçmişi, on bin civarında da randevu talebi var. Elimden geldiği kadar randevu talebine yetişmeye çalışıyorum. Ancak bu kadar sayıyı da karşılama imkanımın olamayacağını takdir edersiniz. İş taleplerini de boşalan kadrolara” liyakat esaslı” olmak üzere cevap vermeye çalışıyorum. Hayırlı olsuna gelen, selam vermek için bile yanıma yaklaşan dostlar, ceplerinden çıkardıkları en az üç talep özgeçmişi vermekteler. Sizlerin de bu tür taleplerini yerine getirememişsem, lütfen affedin ve beni mazur görün” diyerek konuşmasını tamamladı. Bu da bana başkanın, iyi bir siyasetçi olma yolunda hızla hareket ettiği algısını oluşturdu.

Hani, eskiden bir dostunuzun sizden borç para isteyeceğini hissedip, ondan önce hareket ederek “ arkadaş, o kadar dardayım ki, tezgaha mal koyacak param yok, çekim karşılıksız çıktı, senedim protesto oldu, borçlarımı ödeyemiyorum. Varsa bana biraz borç para ver” diyerek önünü kesmeye çalışırdı ya. Tam da başkanın açıklamaları bana bunu hatırlattı. Belki de yanılıyorumdur. Ancak kendiliğinden bu konularda açıklama yapması, ister istemez beni bu yönde düşünmeme yöneltti.

GÜLER MİSİN? AĞLAR MISIN?

Yüz binin üzerinde iş talep özgeçmişi, ülkenin istihdamla ilgili geldiği tehlikeli boyutu, ekonomideki sorunumuzun ne seviyede olduğunu hatırlattı. Doksanlı yıllarda eleman aranıyor ilanları verirdik. Hem de bu ilanları verdiğimiz gazetelere yüklü miktarda ödemeler yapardık. Bu gün ise, başkan şikayetle özgeçmiş sayısının çokluğundan bahsediyor. İlan vermeden, gazetelere fatura ödemeden önüne geliyor. Belki de sevinebileceğiniz bir durum. Makro açıdan ise üzülebileceğimiz bir durum.   

  Bu yazı 9559 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • Tüm Anketler
    Web sitemize Beğendinizmi?
    HABER ARŞİVİ
    YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş