YOLSUZLUK AHLAKSIZLIKTIR
Bir meczubun “yolsuzluk, hırsızlık değildir” söylemine inat, Cicero’nun ünlü sözüyle cevap vereyim; “Ülkeler parasızlıktan değil, ahlaksızlıktan çöker” diyor. Daha ileri bir söylemle “adalet olmayınca, ahlakta olmaz”mış. Cahillerin, eğitimsizlerin Karun gibi servet sahibi olduğu bir ülkede ne ahlaktan, ne bilimden ne de bilim adamlarına verilen değerden, ne de bilim adamı yetişmesinden bahsedebilirsin. Yine Tolstoy’un dediği gibi “Ahlak kurallarını sakın çiğnemeyin. Zira öcünü çabuk alır. Ahlak bir defa bozulmaya yüz tuttu mu, toplumda bir çatışma ve şiddet zuhur eder ve huzur, güven kalmaz” der. Ahlak kelime anlamı olarak huy, mizaç ve karakter demektir. Kavram olarak ise insanın bir amaca yönelik kendi arzusuyla iyi davranışlarda bulunup, kötülüklerden uzak durmasıdır. Ahlakın bozulmasına da yozlaşma deniyor. Bir toplumda yozlaşma başlamışsa o ülkede insani değerlerin dejenerasyonu başlamış, ülke yok oluşa doğru sürükleniyor demektir.
Ülkemiz 2018’den bu yana “Yolsuzluk Algı Endeksi” puanları ciddi ölçüde düşüş gösteren 12 ülke arasında yer almıştır. Uluslar arası Şeffaflık Örgütü’nün 2023 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi’nde Türkiye, 180 ülke arasında 34 puanla 115. Sırada yer aldı. 2022’deki puanı 36 olan Türkiye, 2 puan kaybetti ve ülke sıralamasında 14 sıra birden geriledi.
MÜSLÜMAN ÜLKELERİN İSLAMLA TANIŞIKLIĞI
Yine ABD’de faaliyet gösteren Islamicty Vakfı tarafından İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi ülkeler göz önünde bulundurularak hazırlanan “İslami Yaşayan Ülkeler Endeksi” sıralamasında Türkiye, 2017’de 81. Sıradayken son yapılan endeks sıralamasında 95. Sırada yerini almıştır. İlk sırayı Yeni Zelanda’nın aldığı endekste, ilk 40’da adı İslam’la özdeşleşmiş hiçbir ülke bulunmamaktadır.
Yolsuzluk algı endeksimizin yüksek olduğu bir zaman diliminde, kamusal alandan yargıya intikal etmiş/ettirilmiş suç sayısı yok denecek kadardır. Daha iddialı bir söylemle İslami hassasiyetle toplumdan yönetme vizesini 22 yıldır tek başına alan Ak Parti iktidarında yargıya ulaştırılan kamu hırsızlığı, yolsuzluğu ile ilgili ciddi bir davayı ne yazık ki ben hatırlamıyorum. Oysaki Dünya Yolsuzluk Algısı sıralamasında “sıfır yolsuzluğun olduğu ülkenin sıralamada yerinin bir olduğunu” düşündüğümüzde bizim 95. Sırada olmamıza karşın her gün onlarca yolsuzluk davasının yargıda görülüyor olması gerekirdi. Oysaki yolsuzlukla adaletin paralel işlemediği bir düzeni, hep birlikte sorguluyor, denetliyor ve çözüm geliştiriyor olabilmeliydik.
YATIR ADAYLARININ BOL OLDUĞU ZAMANDAYIZ
Teşbihte hata aranmaz)
Alman mühendis (ülkemizde) yol yapımında çalışırken işçinin biri gelir:
-Dozerin paleti kırıldı der.
Alman mühendis: -Kepçeyi kullanın der. Bir süre sonra işçi gelip: -Kepçenin dişleri kırıldı deyince
Alman mühendis: -Ne kayaymış arkadaş diye söylenir.
İşçi: -Kayadan değil efendim. “Orada yatır var” der.
Alman mühendis: -Ne yapalım öyleyse? der.
İşçi : -Bir tosun kurban keselim. Her şey düzelir efendim der.
Tosun kesilir, pişer, yenilir, içilir. Ertesi günü dozerle kayanın başına gelirler. Dozer bir hamlede kayayı söker atar.
İşçi: -Gördünüz mü efendim? Deyince,
Alman mühendis : -Yahu sizin ölünüz böyle rüşvet yerse dirinizden Allah korusun der!