Metin Çınar
  Güncelleme: 08-05-2019 16:23:00   30-04-2019 18:55:00

HAKLIYA HAKKINI VERMEK

Pascal; “ Kuvvetsiz adalet aciz, adaletsiz kuvvet de zalimdir” diyor.

Adalet; “Haklıya hakkını vermek, haksıza da haddini bildirmektir”. Tarih boyunca tartışılmış ve her zamanda sancılı neticeleri olan adaletle oynamanın, insanlığa hayır getirmediği görülmüştür. Adaletin karşıtı zulüm, haksızlık, hakka tecavüzdür. Hz. Ali;” Allahın (CC) kullarına zulmedenlere karşı, mazlumların davacısı bizzat Hazreti Allah’ın kendisidir” der.

Adalet; hürmeti telkin, itimadı ilham etmeli, en büyük politika da adaleti hakim kılmak olmalıdır. Unutulmamalıdır ki; “Adalet Mülkün Temelidir”  (El-Adl Esas’ül Mülk). Yine unutulmamalıdır ki; adalet çökünce, çökmeyecek yoktur. Silahı ve devletin imkanlarını elinde tutanın değil, hakkın ve adaletin gücü sağlanmalıdır. Yargı güçlülerin delip geçtiği, zayıfların takıldığı bir örümcek ağı olmamalıdır.

KUVVETLİ ADALET, ADALETLİ KUVVET

Adalet maddi bir olgu değil, manevi bir duygu ile olguların değerlendirilmesidir. Bu itibarla adalet mefhumunun en önemli kaynaklarından biride dini inanışlar olmuştur. Bu bağlamda adalete riayet etmek İslamiyet’te de en büyük vecibelerdendir. Birçok ayette adaletle ilgili emirler vardır. “Muhakkak ki Allah(CC) adalet ve ihsanı emreder” (Nahl-90) ayeti de bu vecibeyi amirdir. Peygamberimiz(SA) “ Bir günlük adalet, altmış yıllık ibadetten faziletlidir” der. 

HAKİM

Bu itibarla adalet, sadece mahkeme koridorlarında değil, ondan çok önce vicdanlarda ve gönüllerde aranılmalıdır. Mecelle’nin 1792. Maddesine göre “ Hakim ( yüksek ahlaklı, üstün zekalı ), fehim ( anlayışlı – kavrayışlı ), müstakim ( iffetli – namuslu ), emin ( emniyet olunabilen ), mekin ( vekar ve iktidar sahibi ), metin (dayanıklı – caymaz)” diye tarif etmektedir.

MOLLA FENARİ ÖLDÜ MÜ?

Adam bir at satın alır. Aldıktan hemen sonra atın hasta olduğunu fark eder. Onu geri vermek ister ama, satıcı sattığı atı geri almak istemez. Bu yüzden kadıya gidip işi resmi yollardan halletmek istedi Ancak; kadıyı yerinde bulamadı ve mahkeme ertesi güne kaldı. Hasta olan at, gece öldü.
Adam ertesi gün olanları kadıya anlattı ve ne yapabileceğini kadıya sordu. Kadı da ‘’Zararını ben ödeyeceğim’’ dedi. Şaşkınlıkla kadıya bakan adam ‘’sizin bu konuyla bir ilginiz yok, neden ödeyeceksiniz ki,’’ dedi.

Kadı şu cevabı verdi; ‘’Evet, görünürde benim konuyla ilgim yok ama, işin aslı öyle değil. Sen dün geldiğinde ben yerimde olsaydım, atı geri verdirirdim., sen de paranı geri alırdın. At da senin elinde değil, sahibinin elinde ölmüş olurdu. Şimdi buna imkan kalmamıştır. Senin zararına benim makamımda bulunmamam sebep oldu. O yüzden zararını ben ödeyeceğim’’ dedi ve ödedi. O kadı sonradan Osmanlının ilk şeyhülislamı olacak olan Molla Fenari (1350-1431) idi.

  Bu yazı 3503 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • Tüm Anketler
    Web sitemize Beğendinizmi?
    HABER ARŞİVİ
    YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş