MAÇ BAŞLIYOR

Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın kurdukları partiler siyasete heyecan getirmişti. Son iki yılda siyaset arenasında genellikle bu isimlere katılacak, eski partilerinden kimlerin katılacağı sıklıkla kulis bilgileri deposunda yerini almıştı.

Bu bilgiler ışığında ne kadarı gerçekleşti, kimlerin isimleri geçti, bu isimlerden kaçı bu oluşumlarda yerlerini aldı, kimler sürpriz olarak kamuoyunda hayret uyandırdı, üzerinde konuşulacak konulardandır. Ancak, şurası da var ki, bazı isimler beklenirken, olmadığı herkeste soru işareti oluşturdu. Bu isimlerin ikisini bu yazımda sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Son Başbakan Ahmet Davutoğlu’yla birlikte anılıp da, sürpriz olarak karşımıza çıkan olmadı. Genellikle Davutoğlu, aktif görevdeyken kadrosuna alabildiği birkaç isim, ötesi de partide beklediğini bulamayan veya biraz dinlen denip de, küskünlere katılan isimlerin ötesinde sürpriz isimlerin olamadığını söylemek yanlış da olmayacaktır. Ancak Davutoğlu kendisinden beklenmeyen bir çıkış performansıyla ülkeyi baştan aşağı dolaştı, sık sık toplantılar yaptı, olabildiğince halkla iç içe olmaya çalıştı. Bu yönleri Babacan Hareketine göre üç adım önde diyebileceğimiz, samimi bir çalışmaydı. Ancak, açıklamalarındaki “u” dönüşünün kamuoyunda, çıkarken yapılan hataların önemlilerindendi. Bu günlerde Davutoğlu ve Genel Başkanı olduğu Gelecek Partisinin gidişi özellikle Ak Parti tabanında küçümsenemeyecek karşılık bulduğudur.

Ali Babacan ve Genel Başkanlığını yaptığı Deva Partisi, Gelecek Partisi kadar halkta pek de karşılık bulduğunu söyleyemiyorum. Babacan parti kuruluşundan önceki kapalı dönemdeki yarattığı heyecanı, ne yazık ki kuruluşla beraber yok etmiştir. Kurucular seçimiyle başlayan heyecan düşüşü teşkilatlarını oluşturmadaki yaklaşım ve seçicilik adına talipleri imtihana tabi tutması, sanki maaşlı elemanlar alıyormuş havasından öteye geçirtemedi. Kısaca Deva, halkın sorunlarına beklediği deva olamayacağı havası verildi. Yapılan bu hatalar, kendilerini vazgeçilmez olarak görenler, ne yazıktır ki, siyasete ilgi duymaya çalışanları ve çözümün siyasette olduğunu düşünenlerin hayallerine balta vurmaktadır. Genellikle Deva Parti’siyle anılan önemli isimler vardı.  Kuruluş öncesi var olan isimlerin, kurucular kurulunda neden olmadığının açıklaması hala yapılmadı ve zihinlerde soru işareti olarak mevcudiyetini devam ettirmektedir.

YENİ PARTİ ÇALIŞMASI: MEHMET ŞİMŞEK

Eski bakanlardan Mehmet Şimşek, Babacan’la aynı yolu yürürken, bugün farklı bir parti kurma çalışmasıyla karşımıza çıkacağı düşüncesi, düşündürücüdür. İnsanın aklına, eski partisinin yönlendirmesi düşüncesi de gelmiyor değil. Güneydoğu Anadolu bölgesiyle ilgili bir hesap mıdır, yoksa lider olacağı söylenen eski Ak Partili bir işadamının ciddi çıkışıyla bir yol mu çizildi, önümüzdeki zaman bizlere gösterecektir. Belki de bunlar sadece Ankara Kulislerinde konuşulmuş ve temeli olmayan bir kulis bilgisi olarak mı kalacak, göreceğiz.

YENİ PARTİ ÇALIŞMASI: İLHAN KESİCİ

Yine ismi parti kuracaklar arasında geçen, merkez düşünceyi temsil edebilecek ve bu alandaki boşluğu doldurabilecek, CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici. Güya, CHP Büyük Kurultayı sonrası bu hareketi başlatacağı ve süratle partileşmeye doğru götüreceği kulis bilgilerimizdedir. Yeni parti çalışmaları, demokrasilerde kaçınılmaz çıkışlardandır. Ancak, bu gibi çıkışlar bazen güç kaybetsin diye mevcut iktidarlara karşı olsa da, istemeseler de sonuçta iktidar partisinin değirmenine su taşıdığıyla sonuçlanır. Demokrasi kültürü ve kurumları oturmamış ülkelerin doğal sonuçlarındandır. Hesaplar iyi yapılmalıdır. Dar bölge seçim sistemi üzerine çalışmalar varda, bu isimler şimdiden hazırlık yapıyorlarsa, demokrasi adına bir kazanımdır, ülkem adına bir zenginliktir diyebilirim.Şimdiden hayırlı olsun.

BİZDEN MİSİN?

Kurt yavrusuna bir kayanın dibinden koyun sürüsüne bakarak nasihat etmektedir:

 -“Bak yavrum, şu gördüklerin koyundur Etleri çok lezizdir. Yakalaması da kolaydır”.

-Yavru kurt; ” elinde değnek olan nedir?”

-“Ona çoban derler. Ondan uzak dur. Değneği çok can yakıcıdır”.

-Yavru kurt; “Peki, şu bize benzeyen bir şey var orada, o ne yapıyor?”

-Ah yavrum, bizi asıl perişan eden işte o. Bize benzeyip de, bizden olmayandır. En çok ondan kork.”