Metin Çınar
  Güncelleme: 30-06-2020 20:15:00   30-06-2020 20:13:00

PARAYA PARA, GAVURA da GAVUR DEMEYİN

PARAYA PARA, GAVURA da GAVUR DEMEYİN    

 Birine ‘’Kafir’’ derken, yüzüne büyük bir tokat atarız. Gavur derken de, o yüzü okşarız. Görünüşte anlamları aynı diyebileceğimiz veya aynı anlama sahip diye bildiğimiz iki kelime. Kafir dini bir terim, gavur ise konuşma dilinden, kanun literatürüne geçmiş bir kelime. Kafir kelimesi ağır hakaret hissi verir, Gavur derken de alaylı bir şekilde sevecenlik yükleriz. Gavur demek, kesinlikle kafir demek değildir. Şair sevgilisini ‘’Gavurun kızı’’ diye sevmiştir. Gavurun kızı diyerek sevgilisine iltifat etmiştir.

        Mesela Sultan İkinci Mahmud'a, fes taktı ve pantolon giydi diye gavur denmiştir. Osmanlı'da "gavur" demek kâfir demek değildir. Bunu kesinlikle bilmek gerekir ki; gavur demek, yabancı demektir, bizden olmayan demektir. Fes ve pantolon da bize ait olmadığı için, Osmanlı Halkı uzun zaman bunu kabullenmek istememiş ve kendi padişahına bile gavur demiştir.

       Osmanlı altıyüz sene yaşamını sürdürmüş,üç kıtada toprakları olan, çok uluslu ve çok dinli bir yapıya sahip devletti. Osmanlı koskoca bir Dünya imparatorluğuydu. Kurucu unsuru ve yöneticileri Türk Milleti, üyeleri de Osmanlı halklarıydı. Sultan Abdülmecit ‘’Bundan sonra sınırlar dahilinde gavura, gavur denmeyecek’’ kararı ayrımcılığı yasaklamaya çalıştığı için almıştır. Vatandaşlık gereği herkesin eşit olduğu ve eşit haklara sahip olduklarını vurgulamak amacıyla alınmış bir karardır. Türk Milletin’den olan Osmanlı Yönetimi İnancı gereği hiçbir insana kafir denmeyeceğini çok iyi bilmekteydi. Zira Osmanlı Sultanları aynı zamanda Halife (Yavuz Sultan Selim-Mercidabık la) idiler.

 KARDEŞİNİZE ‘’KAFİR’’ DE DEMEYİN

       Yüce Allah şöyle buyurmuştur; ‘’Ey iman edenler! Allah yolunda cihada çıktığınız zaman, Mümini kafirden ayırmak için iyice araştırın. Size selam veren kimseye, dünya hayatının menfaatini gözeterek, sen mümin değilsin demeyin. Allah katında çok ganimetler var.’’ (Nisa,4/94)

       Bir adam kardeşine; ‘’Ey kafir’’ diyecek olursa, mutlaka o söz ikisinden birisini bulur. Eğer onun dediği gibi ise mesele yoktur, değilse onu söyleyene geri döner’’ diyen Hz. Peygamber, ‘’bir kimse bir diğerine; Kafir diye seslenir ya  da ona; Ey Allah’ın düşmanı diyecek olursa, o da böyle değilse, o söz, mutlaka onu söyleyene geri döner, ‘’ diye buyurmuştur.

       Seleften İmam Ahmet ise şöyle demiştir; ‘’Şüphesiz bir şeyi farz veya haram kılmak, sevap, ceza, kafir, fasıklık hükmünü vermek, Allah’a ve Resulüne ait bir iştir. Hiç kimsenin bu konuda hüküm vermek yetkisi yoktur. İnsanlara düşen ise Allah’ın ve Resulünün farz kıldığını farz görmek, haram kıldığını haram kılmak, Allah’ın ve Resulünün haber verdiğini tasdik etmektir.

NE DEMEYELİM?

Sözün özü; siz siz olun; gavura gavur, geline gelin, damada damat, enişteye enişte, paraya da para demeyin..! Alınmak serbesttir.

 

  Bu yazı 4666 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • Tüm Anketler
    Web sitemize Beğendinizmi?
    HABER ARŞİVİ
    YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş