Metin Çınar
  Güncelleme: 16-04-2023 08:37:00   16-04-2023 08:06:00

BEN KEMAL, GELİYORUM!

Hoca ya, iki geveze sohbet için yanaşır ve; – Hoca, demişler, senin gibi büyük adamların mutlaka bir icadı olur. Sen neyi icat ettin? – Karla ekmek yemeyi icat ettim ama demiş Hoca, “ben de pek beğenmedim!”

POLİTİKACILARIN ABSÜRT VAADLERİ

Siyasi tarihimizde ünlü politikacılarımız absürt vaadlerle de anılır. Seçimi kazanabilmek, rakibine üstünlük kurabilip, seçmenin tercihini lehine çevirebilmek için “Kayseri’ye deniz getireceğim, futbolda ofsaytı kaldıracağım” gibi uçuk vaadlere bile bu millet tanık olmuştur. 
Kendine has üslubuyla Türk siyasetine damga vurmuş, espri anlayışıyla gönülleri fethetmiş Süleyman Demirel’in “1991 seçimlerinde 'kim ne veriyorsa beş lira fazlasını vereceğim” vaadi unutulabilecek cinsten değil. “Vallahi mazot bir lira olacak” diyen ve mitinglerinde ekmek arası döner dağıttıran Cem Uzan’ıda listeye dahil etmekte fayda vardır. Çiller’in “Her mahallede 100 trilyoner” diyen ve Sivas mitinginde “bu bacınız sizi il yapsın mı” gafını da neşretmeden geçmemek gerekir. 

BAHÇELİ: APO’YU İDAM EDECEĞİZ

Devlet Bahçeli’nin de en ilginç vaadi 1999 seçimlerinde “ Apo’yu idam edeceğiz” diyerek seçimlerden ikinci parti çıkar ve iktidar ortağı olduktan sonra, idamın kaldırılmasına el kaldıran bir lider olarak hafızalarımızda yerini almıştır. Besim Tibuk ise “Ofsaytı kaldıracağım, kale direkleri arasındaki mesafe artıracağım.”

KEMAL KILIÇDAROĞLU

“Ben Kemal, geliyorum!”

YOKSULLUĞU YASAKLAMAK

Murat Karayalçın’ın “Bilmem kaçıncı Murat içkiyi yasaklamış, ben de yoksulluğu yasaklıyorum” üzerine bir kitap yazılabilecek hiciv dolu, ünlü bir absürt vaad. İstanbul Üsküdar Belediye Başkan Adayı ünlü tiyatrocu Levent Kırca  “seçilirsem, tiyatro ve sinemaların giriş ücretlerini kaldıracağım” vaadidir.

RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Yakın tarihimizde Recep Tayyip Erdoğan “yoksullukla, yolsuzlukla, yasaklarla mücadele, israfı önleme, mazeret değil, çözüm üreten olma, uzaya il Türkü gönderecek, kişi başı milli geliri 25 bin dolara çıkaracak, hazinenin kasasından bir kuruş bile çıkmadan garanti geçişli, müşterili yollar, köprüler, hastaneler, havaalanları yapacak, ülkeyi dünyanın en güçlü on ülkesi arasına sokacak, enflasyonu tek hanelere indirecek, işsizliği yüzde beş, faizleri nass, parti kapatmayı kaldırma, seçim barajını sıfırlama, hafif suçlarda tutuklamayı kaldırma, Avrupa Birliğine üye olma, yerli araç, milli savaş uçağı, helikopter, tank, terörün sıfırlanması, anaların ağlamaması, cari açık verilmemesi, sosyal güvenlik açığını GSYH’nin yüzde birine düşürülmesi ve emekli ve çalışanların enflasyona ezdirilmemesi, bay bay Kemal” gibi bir çok absürt vaadde bulunmuştu. 

GAVURA GAVUR DENMEYECEK

Birine ‘’Kafir’’ derken, yüzüne büyük bir tokat atarız. Gavur derken de, o yüzü okşarız. Görünüşte anlamları aynı diyebileceğimiz veya aynı anlama sahip diye bildiğimiz iki kelime. Kafir dini bir terim, gavur ise konuşma dilinden, kanun literatürüne geçmiş bir kelime. Kafir kelimesi ağır hakaret hissi verir, Gavur derken de alaylı bir şekilde sevecenlik yükleriz. Gavur demek, kesinlikle kafir demek değildir. Şair sevgilisini ‘’Gavurun kızı’’ diye sevmiştir. Gavurun kızı diyerek sevgilisine iltifat etmiştir.

        Mesela Sultan 2.Mahmud'a, fes taktı ve pantolon giydi diye gavur denmiştir. Osmanlı'da "gavur" demek kâfir demek değildir. Bunu kesinlikle bilmek gerekir ki; gavur demek, yabancı demektir, bizden olmayan demektir. Fes ve pantolon da bize ait olmadığı için, Osmanlı Halkı uzun zaman bunu kabullenmek istememiş ve kendi padişahına bile gavur demiştir.

       Osmanlı altıyüz sene yaşamını sürdürmüş,üç kıtada toprakları olan, çok uluslu ve çok dinli bir yapıya sahip devletti. Osmanlı koskoca bir Dünya imparatorluğuydu. Kurucu unsuru ve yöneticileri Türk Milleti, üyeleri de Osmanlı halklarıydı. Sultan Abdülmecit ‘’Bundan sonra sınırlar dahilinde gavura, gavur denmeyecek’’ kararı ayrımcılığı yasaklamaya çalıştığı için almıştır. Vatandaşlık gereği herkesin eşit olduğu ve eşit haklara sahip olduklarını vurgulamak amacıyla alınmış bir karardır. Türk Milletin’den olan Osmanlı Yönetimi İnancı gereği hiçbir insana kafir denmeyeceğini çok iyi bilmekteydi. Zira Osmanlı Sultanları aynı zamanda Halife (Yavuz Sultan Selim-Mercidabık’la) idiler

  Bu yazı 5177 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • Tüm Anketler
    Web sitemize Beğendinizmi?
    HABER ARŞİVİ
    YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş