Metin Çınar
  Güncelleme: 12-02-2021 08:47:00   12-02-2021 08:45:00

TRT ŞART MI?

“İnsan olarak değerlisin. Bendeki değerin ise, insanlığın kadardır” Metin ÇINAR

Anayasal bir kuruluş olan TRT, gelirlerinin %85 ini radyo, televizyon, video ve birleşik cihazlardan tahsil edilen ücretlerden, elektrik enerjisi gelirinden ayrılan paylardan, ayrıca genel bütçeden yapılan katkılardan ve kendi faaliyet gelirleri olmak üzere bütçesi oluşmaktadır. Piyasa şartları ve kamuoyunda tarafsızlık algısıyla adından sıkça söz ettiren kurumun, özelleştirilmesi veya kapatılması gibi öz eleştirilere de rastlamıyor değilim. Bu tespitlerin ciddiye alınması, kamu yararı adına doğru olacaktır. Son dönemlerde birkaç yerli dizi haricinde önemli projelere de imza atmış değil. Dış yapımlara ayırdığı bütçenin fazlalığı da eleştiriler arasında sayabiliriz. Tespitlerimde ki, TRT’nin eskiye nazaran seyredilme düzeyi de yüksek değil. Ülkemizdeki siyasal ayrışmanın,  biz ve ötekilerin yerleşmesine maalesef yayın kuruluşlarının etkisi küçümsenemez büyüklük dedir. Kanunlarla kurulmuş TRT’nin tarafsızlığı, her dönemde olduğu gibi bu dönemde de sıkça eleştirilen kurumlardandır. Yine kanun gereği kaynak aktarımı yapılan elektrik tüketimleri üzerindeki payına itirazda ayyuka çıkmış durumda. Ötekileştirilmiş veya yarıdan kırmızı çizgiyle bölümlenmiş bir siyasi ortamdaki TRT, taraftarı kadar da, anti-taraftarı olmuştur. Yönetime (hükümet) düşen sorumluluk, geçmişten de getirilen, bugün de hala konuşulan, böyle gitmesiyle de, iktidar değişimi yaşansa bile aynı sorunlarla devam ettirilecek bir kamu kuruluşunun, ya tasfiyesi ya da özelleştirilmesi, kronik soruna çare olabilecektir. Anayasa değişikliğinin gündeme geldiği şu günlerde bu konunun da anayasa değişikliği yapılarak, çözüme kavuşturulması gerekir, diye düşünüyorum.  

TRUMP, BAHÇELİ ve SOYLU

Twitter’ı ABD eski başkanı Donald Trump’un halkı isyana, şiddete sürükleyen tweetlerine bloke koymasıyla, “tweet kapatma” tabiriyle tanıştık. Bizde ki “erişim engeli getirildi” tabiriyle de san ki  anlamdaşlı gibi  oldular. Kötü de olmadı, demokrasi ve insan hakları adına bir gelişmeydi, bir kazanımdı. Seçimleri kaybetmiş bir başkanın halkını isyana davet etme mesajı hoş görülmeyecek bir çıkıştı. Twitter, yanılmamıştı. Mesajları vandallarını harekete geçirerek kongre binasını basmış, kongre üyelerini sindirmiş ve hatta birçok insanın da canına mal olmuştu. Bu olayları bizler tiyatro seyreder gibi izlemiştik. Twitter’e de hak vermiş, o gün kimse bu sosyal medya platformuna eleştiride de bulunmamıştı. Özgür medya olan bir kuruluş nasıl olur da bir kullanıcısına (ki o kullanıcının dünya çapında milyonlarca takipçisi olmasına rağmen) kısıtlama koyabilirdi? Galiba bazıları kendini ayrıcalıklı zannetmiş, özgürlükleri de  sınırsız olarak algılamıştı. Oysaki durum farklıydı, kuruluşun kendine özgü kuralları ve uyması gereken mevzuatı vardı. Devlet başkanı Trump bile olsanız.

TWİTTER

Bizde de kısıtlama oldu. Önce Süleyman Soylu, sonra da Devlet Bahçeli paylaşımlarına bloke konuldu, mesajları okunmaya kapatıldı. Milliyetçilik damarlarımız gereği tepki göstermeli, “nasıl olurda bizim devlet ricalimize böyle bir uygulama gösterirsiniz” diye. Ama, her ikisinin kapatılma gerekçeleri, Trump’un gerekçeleriyle aynı.Buna da üzülelim mi, sevinelim mi, sosyal medya platform şirketinin vermeye çalıştığı mesaj anlaşılabilmiş miydi? “Ey Twitter” demenin de bir mantığı var mıydı? Aynı mesajları bir vatandaş yazsaydı, ülkemiz kanunları incelemeye almış, soruşturma açılmıştı. Ünvanlarımız ne olursa olsun, kanunlara uyacak, sorumluluğumuzu hiçbir zaman unutmayacağız. Ya da, bu ve bunun gibi sosyal medya platformlarını kullanmayacağız. Bir bakanımızın ve önemli bir partimizin genel başkanının antidemokratik paylaşımı gereği de bu kısıtlamanın yapılmasını önemsemeliyiz. Belki de Twitter bir iyilik yaptı. Semih Yalçın’ın  “hareketin delisi çok”la atılabilecek yanlış bir adımdan alıkoymuştur.

MİLLİ SOSYAL AĞIN GEREKLİLİĞİ

TRT’nin kapatılmasını tarafsızlık ve rantabl olmadığı gerekçesiyle isterken, “yerli twiter”i nasıl kullanabiliriz, sizlerde buna kafa yorun. “Yerli yapım sosyal medya haberleşme ağı” da olsa, “yerli yapım sosyal medya platformu” da olsa, kimsenin sert söylemlerde bulunmasının haklı gerekçesi sayılamaz. Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaleti bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarında egemen kılan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.

 

  Bu yazı 3636 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • Tüm Anketler
    Web sitemize Beğendinizmi?
    HABER ARŞİVİ
    YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş