Metin Çınar
  Güncelleme: 06-10-2021 18:09:00   06-10-2021 18:07:00

YENİ SİYASET ARAYIŞINDA BİR ARAYA GELENLER

YENİ SİYASET ARAYIŞIND BİR ARAYA GELENLER

“Yeni bir parti kurma gibi bir düşüncemiz yok” diye başlayan bir konuşmanın devamında “her Türk vatandaşı gibi ülke sorunlarıyla hem hal içinde, doğru zamanda doğru yerde bulunmanın isabetli olacağı” diye konuşmasını sürdüren Ak Parti kurucu üyelerinden, eski milletvekili ve bürokratlardan Kemal Albayrak ve arkadaşlarının düzenlediği güzel ve nezih bir ortamda gerçekleştirilen, yüzün üzerinde duayen diyebileceğimiz insanların katıldığı bir toplantıyı baştan sona yakından izleme fırsatını bana da verdiler.

Kemal Albayrak konuşmasının devamında, bugünden yarına gidişimizi daha verimli hale nasıl getire biliriz in cevabını aramak için bu toplantının tertip edilişini anlattı. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Diyanet Reisliğini yapmış merhum Rifat Börekçi’nin oklukta ülkeyi kurtarmaya çalışmasını, varlık içindeki bugünün başkanıyla kıyas ederek gerekçelerine dayanak gösterdi. Siyasetin iyi bir yönetim anlayışı, düşünebilenlerin de çözümlere katkıda bulunması gerekliliğini dile getirdi.

Bu çözüm yollarını hayata geçirebilmek için Sivil ve Demokratik kuruluşları biraraya getirmek için bir heyet oluşturulmalıdır. Taşrada vatanı düşünenlerin, problemlerin çözümleri için merkezden atılacak adımları beklemektedirler.

Bugünkü yaşanan sorunların binde biri eskiden olsaydı, yer yerinden oynardı. Bugünkü iktidar işleri ve bilgileri şerre kullanıyor. Kendilerine bolluk ve israf diyor, halka şükür ve porsiyon küçültmelerini istiyor. İnsan haysiyeti ve şerefine sahip çıkmak hepimizin görevidir, diyerek açış konuşmasını oturuma başkanlık yapacak olan eski Bakan ve TBMM Başkan vekili Mehmet Gazioğlu’na devrederek, hayırlar getirmesi dilekleriyle konuşmasını tamamladı.

ADALET VE DEMOKRASİDE ORTAK İYİ BİRLİĞİ

Katılımcılardan söz alanların kısaca söylem ve eylem birliği içinde olunabileceği, seçimlere kısa bir süre kalmasının bazı projeleri askıya bazılarını da devreye almada hızlı hareket edilmesi gereklilikleri üzerinde duruldu. Hukuksuzluğa sessiz kalınamayacağı, yargının siyasallaşmadan çıkarılmasının elzem oluşu, iktidarın yanlışlarının satın alınmaması ve adil yargılanmanın ve meşruiyet karinesinin yok oluşuna dikkat çekildi. Başka bir konuşmacının da yine yargının, yargı gibi hareket etmesine, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, vatandaşların uydurma suçlarla suçlanmamasına bir çözüm olabilmelidir.

Eski Milletvekili Yusuf Bacanlı; İki insanın bile bir arada bulunabilmesinin bir nizamı vardır. Demokrasi, insan haklarının imparatorların elinden almıştır. Türk Milleti üstün irade denilen yetkiyi anayasada yazılı şekilde elde etmek istiyor. Demokrasi iktidarların halkından korktuğu rejimin adıdır. Tersi değildir. İktidarlar hesap verme düşünceleri yoksa demokrasi de yoktur. Atatürk,”Sorgulamayan cahil, sorgulatmayan da zalimdir” diyor. Devlet güçtür. Devletin gücü anayasayla sınırlıdır. Eski TBMM’sini özlüyorum. Bir kişi A4 kağıdına bir şeyler yazıp, imza atmasıyla egemenlik sağlanmıyor. Biz bir kişiye egemenliği teslim ettik. İktidar olanların övgüye değil, eleştiriye ihtiyacı vardır. Beka sorunu var diyorsanız, bu ülkeyi yönetemiyorsunuzdur. Seçtiklerimiz kanmayacak, kandırılmayacaktır. Ülke kaynaklarını soymayacak, soydurmayacaktır. Tencere tavanın yıkamayacağı iktidar yoktur. Bir ülke düşünün ki, yönettikleri ülke parasına ve kendi yargısına güvenmiyor, yabancı parayla sözleşme yapıyor, yabancı devlet yargılarını da yetkili mahkemeler olarak sözleşmeye yazabiliyor. Her kes için adalet, kimseyi ötekileştirmeyen, din istismarı yapmadan, vatanseverlik paydasında herkesi bir araya getirebilmektir.

BU ÜLKEDE HAKİKAT AĞLIYOR

Eski Milletvekili Züheyir Amber, “Türkiye her geçen gün uçuruma gitmektedir. Beka sorunu asıl kendileridir. Aynı hedefte çalışma yapan grupların ve platformların bir araya getirilmesi, hazır partilerle güç birliğinde bir araya gelinmesi ve bu görüşmelerin sürekliliği sağlanmasıyla ilgili teklifini dile getirdi.
Rubil Gökdemir ise, “Türk siyasetinin bugünkü hali hukuksuzlukların had safhaya geldiği tespitiyle, yeniye dair neler söyleyebiliriz diye bir araya gelmiş insanlar olarak, söyleyebileceklerimizin birbirimize faydalı olabileceğini düşünüyorum. Bu günümüzü anlamak istiyorsak eski yeni çatışmasını anlamak gerekir. Sebep sonuç ilişkisini derinlemesine analiz etmeli ve bugünü anlıyor olmalıyız. Son iki yüz elli yıllık tarihe bakıp, analiz yapabilmeliyiz.”
Avukat Dursun Yassıkaya da, Türkiye bir güven sorunu yaşamaktadır. Savaşın başında yapılan bir hata, savaş sonuna kadar karşınızda demektir. Neden sonuç işini tartışmak mutfaktakilerin görevidir. Müzakereyi doğru tanımlayamazsak, toplantılardaki emek ve güç boşa harcanacaktır demektir. Bulunacak çözümleri toplumlarla paylaşmak ve daha faydalı olmak gerekecektir. Bu ülkede hakikat ağlıyor. Parti kurmak istemiyorsanız bu toplantılar boşunadır.
Kahraman Camusçu;” Biz tanımı yapılan sorunları halkla ve birebir sorup soruşturup platforma taşıyoruz. Sorunların gerçek çözüm yeri, siyasi partilerdir. Sorun vatan millet olunca herkes bir araya gelmelidir. Bu heyet bir komisyon kurmalı ve siyasi partilerle görüşmelidir.
E. Miletvekili Hüseyin Güler; “ Herkesin bir kavgası, bir sevdası vardır. Şu an sözün bittiği yerdeyiz. Ülkede sistem çökmüş, çağın gerisinde kalmışız. Çağımızda insanlık sorun yaşıyor. Biz ülkemizde cehaletin bedelini ödüyoruz. Geçmişte farklı partilerde olmamız, bugün sorunların çözümü için bir araya gelmemize neden değildir. Bazı şeyleri bilmek yetmiyor, yürürlüğünü sağlamakta gerekiyor. Deliyüreklere ihtiyaç var. Kurucu irade başardı, biz de başarabiliriz. Organize güç olabilirsek başarabiliriz. Toplumun yüzde doksan beşi mutsuz ve toplum çıkış arıyor. Paradigmaları yıkmak, kimlik siyasetini aşmak gerekir.

Avukat Mehmet Sarar,” Asıl olan hukukun üstünlüğüdür. Adaletin gözü kördür. Herkese eşittir. Şunlara, bunlara, şuculara, buculara göre adalet farklı olmaz. Türkiye’nin problemi ahlak ve adalettir. Bunlara inanan insanlar bir arada olmalıdır.

Haydar Çiftçi de, “ Aynı şeyleri söyleyenler, farklı yerlerde duruyorlar”

Toplantı sonunda Gazioğlu; Vatan zorda, devlet de zorda. Siyasetle sorunlar çözülmelidir. Devlet kurumlar ve kurallar manzumesidir. Şartlar oluşmuş ve zamanı gelmiştir. En önemli unsur zaman haline gelmiştir. Zamanı çok iyi kullanmak zorunluluğu vardır. Benim fikirlerimin temsil edildiği teşekkül dedirtmek gerekir. Akıl, bilim, hukuk ve demokrasi esastır.

 

  Bu yazı 3746 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • Tüm Anketler
    Web sitemize Beğendinizmi?
    HABER ARŞİVİ
    YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş