KRİZ Mİ?..

KRİZ Mİ?..

Sayın Cumhurbaşkanımıza  ve kabinesine göre, ülkede refah seviyesi yükseldi, Avrupa ve Medeni dünyada açlık, kuyruklar kol gezerken, bizim millet refah içinde, bolluk ve bereket içinde yaşıyor.

Muhalefete göre ise ülke derin bir ekonomik krizin pençesinde kıvranıyor.

Hangisi doğru.

Refah seviyesini ölçecek kriter bulamadım. 

Ama Kriz nedir, gelin ona bir göz atalım.

Kriz, alacağı emekli maaşına on beş gün kala, kalem-kağıt hesap yapmak ve gelecek parayı ihtiyaçların yarısına bile yetirememektir.

Kriz, Asgari ücretlinin, ay ortasında Avans için gittiği muhasebe servisinden, eli boş dönmesidir.

Kriz, maaşına mahsuben bankadan kredi çekmeye çalışan birinin, “Maalesef siciliniz bozuk” cevabı almasıdır.

Kriz, “Üretime bir süre ara veriyoruz, ücretsiz izne gönderiliyorsunuz” anonsu ile çalışanın yüreğinin cız etmesidir.

Kriz, sabah arkadaşının elindeki gazetede, çalıştığı işyerinin Konkordato’ya gittiğinin haberini görmesidir çalışanın.

Kriz, 3 liralık belediye otobüsü parası olmadığı için 6 kilometrelik yolu yürümektir.

Kriz, hastanede doktorun istediği tahlil için gereken 30 lirayı veremediği için hastanın evine eli boş dönmesidir.

Kriz, Lisede arkadaşının, yaptırdığı çift kaşarlı tostu iştahla yemesini çaresizce seyretmesidir öğrencinin.

Kriz, emekli Ayşe teyzenin, semt pazarında torunu için 2 mandalina tarttırmasının adıdır.

Kriz, semt pazarında seçilerek çöpe atılan sebze ve meyvelerin arasından az çürük olanların seçilmesidir.

Kriz, Hastane Başhekiminin, “Kullandığınız ithal ürünlerde yaşanan sıkıntı nedeniyle, zorunlu olmadıkça ameliyat yapmayın”, ya da “Muayene ettiğiniz hastalara, piyasada bulunmayan şu ilaçların yerine muadilini yazın”  yazısının altına imza atmak zorunda kalmasıdır.

Kriz, doktorun yazdığı reçetedeki ilaçları hiçbir eczanede bulamamaktır.

Kriz, otobüs firmalarının uzun yollarda yolcuya ikram ettikleri bir bardak sıcak çayın ücretli hale gelmesi, terminalden kent merkezlerine konulan servis hizmetinin ortadan kalkmasıdır.

Kriz, mazot ve gübre fiyatlarına yüzde 200  zam yaptıktan sonra, yöneticinin yüzü kızarmadan, “Gübrede yüzde 15 indirime gittik” demesi, diyebilmesidir.
Kriz, girdi maliyetleri yüzünden ahırların bomboş, kasap tezgahlarında Brezilya’dan gelen etlerin vitrinleri süslemesidir.

Kriz, kapanan fabrikalar, üretimi duran tezgahlardır.

Kriz, yüzde 25’i aşan enflasyonun adıdır.

Kriz, yüzde 40’a dayanan genç işsizliktir.

Kriz, beyaz ve mavi yakalı gençliğin kapağı yurtdışına atıp insanca yaşama çabasıdır.

Kriz, Türk Lirasının yabancı paralar karşısında eriyip gitmesi ve Yunanistan, Bulgaristan gibi ülkelerden gelenlerin Pazar alış-verişlerini Edirmne’den yapmaları, bizimkilerin ise doldurulan bagajları iç çekerek izlemesidir.

Kriz, bankaların tefecileri bile imrendiren faiz oranlarına vatandaşın katlandığını görmek, göstermektir.

Kriz, kağıt sıkıntısı yüzünden 20 sayfalık gazetenin 6-8 sayfaya düşürülmesidir, yerel gazetelerin kapılarına kilit vurmasıdır. Havuza alınan yerel ve genel gazetelerin patronlarına ise Sanayicinin bile kazanamadığı rakamların sunulmasıdır.

Kriz, traktör için mazotun 7 lira, yat için 3 lira olmasıdır.

Kriz, çocuk bezinin KDV’si 18 iken, pırlantanın KDV’sini sıfırlamaktır.

Kriz, hayatın yüzde 80 pahalı olduğu ülkede, Emekliye yüzde 5-6 zam teklif etme pişkinliğidir.

Kriz, sayıları her geçen gün artmasına rağmen iş yoğunluğundan yığılan dosyalara bakamayacak duruma gelen İcra Daireleridir.

Kriz, güçlü ülkelerin Türkiye’de tutuklu yurttaşlarını, daha tahliye edilmeden özel uçakla adliyeden alıp ülkelerine götürmesidir.

Kriz, kapanan fabrikalar ve kütüphanelerin yerine açılan görkemli! Cezaevleridir.

Kriz, ülke yönetimin iktidar olduğu iddia edilen zatın Mafya Liderlerini cezaevinden çıktıktan sonra kabul edip, ülke meselelerini onlarla görüşmesidir.

Kriz, ülkedeki bir elçilikte işlenen   cinayetin sanıklarının ülkeyi elini kolunu sallayarak terk etme çaresizliğinin adıdır.

Kriz, komşu bir ülkenin milyonlarca genç yurttaşı ülkede krallar gibi yaşarken yaşıtı Mehmetçiklerin gidip o ülkede görev yapması, şehit olmasıdır.

Kriz, çocuğunun okul kıyafeti olan pantolonu alamadığı için bir insanın canına kıymasıdır.

Kriz, boşalan köylerdir.

Kriz, Özelleştirme adı altında, haraç-mezat satılan kamu mallarıdır.

Kriz, ülkenin dış politikasını alay konusu yapma becerisidir.

Kriz, ekonomik nedenlerle aile içi şiddettir.

Kriz, boşanmalarda yaşanan patlamadır.

Kriz, uyuşturucu kullanım yaşının ortaokul düzeyine inmesidir.

Kim demiş, biz de kriz var diye..

Et fiyatlarının bu kadar yükselmesi, hepimizin ete hücum etmesindendir.

Sıvı Yağ fiyatının bu kadar artması, yağcı ve yalaka bir güruh yaratmamızdandır.

Yani Sevgili dostlar;

Bizde kriz, mriz yok..

Peki ya sizde?

Konuk yazar Ahmet ZORLU