MASAL ÜRETMEYİ BIRAKIN

MASAL ÜRETMEYİ BIRAKIN.

Cuma gününü, geleceğe katkı için fidan dikip, doğayla nefesleşmekle geçirdim.

Cumartesi günü, gecikmiş 20. Yıl yazısını paylaştım siz dostlarla.

Hafta sonu ise, Perşembe ve Cuma’dan kalanları takip etmekle geçti zaman.

Ümraniye Millet Bahçesi açılışında konuşan Sayın Cumhurbaşkanının konuşması büyük bir dikkatle dinledim.

Aynen şunları söylüyor, konuşmasında;

“Kardeşlerim şehir hastanelerimiz başta olmak üzere bir devrim gerçekleştirdik mi? 45 günde Sancaktepe'de şehir hastanesi yaptık. Aynı şekilde Avrupa Yakası'nda da yaptık. Biz bu gayretle yola devam ediyoruz. Yatırım, üretim ve istihdam hedefiyle yolumuza devam ediyoruz. Bu kararlı gidişimiz sayesinde Avrupa şaşkın, dünya şaşkın. Bu gidişi görünce şok oldular.”

Avrupa ve Dünyayı bilmiyorum Sayın Cumhurbaşkanı, ama ben sizin söylediklerinizden şaşkınım.

Dedim ya, Cuma günü kırsalda doğayla nefesleştim.

Akşamında da, köy kahvesine uğrayıverdim.

Konuşulan tek konu, kömüre yapılan inanılmaz zamdı.

Köyün yaşlılarından biri için, satıcıdan kömür bağlantısı yapılmış bir hafta önce.

2 bin 900 liradan tonu.

Adam 3 gün geciktirince aramışlar, “Yahu teyze üşüyor, kömürü gönder.”

Satıcının cevabı, “3500 lira oldu tonu.”

Merak edenlere söyleyeyim.

1200 ila 1600 lira arasında değişiyordu, kalitesine göre, bir yıl önce.

Yani artış yüzde yüzün üzerinde.

Gübreyi sordum türüne göre, geçen yıla oranla en ucuzuna yüzde 200 tam gelmiş.

Şimdi birileri çıkıp diyecek ki, ‘kömür mü yiyoruz’, ‘Mazot mu içiyoruz’.

İyi o zaman, köyümün bağlı olduğu ilçeden, Boğazlıyan’dan kardeşim Tuna Çetin’in sosyal medya paylaşımında dile getirdiği yağ meselesinden örnek vereyim;

“Biraz önce 10 tane market gezdim hiç bir yerde 5 lt ayçiçek yağ bulamadım.  11. markette buldum, ordada 2 taneden fazla satıs yapılmıyor bitmek üzereyken zor aldım çünkü yağ kuyruğu vardı.12 gun once en düşük ayçiçek yağ fiyati 65 tl iken şu anki en düşük fiyat 83 tl.

Hala çıkıp vatan millet bayrak edebiyatı yapıyorsunuz ya diyecek söz bulamıyorum.

Allaha şükürler olsun ne bayrağımızı ne ezanımızı indirmeye kimsenin gücü yetmez.

Ülkeyi yönetenlerin önceliği ekonomi olmalı, yoksa bu gidişle kış ayında bir çok insan aç kalacak.

Tabi siz ülkeyi yönetenler nerden bileceksiniz, tuzunuz kuru villalarda, saraylarda yaşıyorsunuz sonrada çıkıp vay şunun elinde telefon, vay arabası var lan bu memlekette siz sefa süreceksiniz vatandaş fakir mi yaşayacak? 

Bir an önce seçim kararı alınıp yeniden ülke ekonomisine güven gelmesi gerekiyor fakat iktidardan düşeriz korkusuyla milleti açlığa sürüklüyorsunuz bunu görmüyorsunuz? 

Yazıklar olsun.”

Yağ Meselesine bir örnekte Kayseri’den.

Yöresel Ürünler Fuarı vardı, gidemedim, ama Fuarı düzenleyen şahsın verdiği bir bilgi.

“Sıvı yağ çoktu ama kıs zamanda tükendi..”

Diğer konulara yer kalmadı ama ben de bir örnek vereyim:

Yüce dinimin emridir;

“Yarın kıyametin kopacağını bilseniz bile, bugün elinizdeki fidanı dikin!” 

Vaktiniz varsa, şöyle bir fidan satıcılarını dolaşın.

50 liranın altında fidan yok.

Gözünüzün tuttuğu, bütçenize uyanı ise 250 liradan başlıyor.

Bu gidişle, millet bahçelerine diktiğiniz fidanları çalmaya başlayacaklar, ben uyarayım.

Sis hala farkında değilsiniz ama;

Günlük zamlarla ekmeğimizi, dolaylı vergilerle de, bizden sonrakilerin geleceğini  çalıyorsunuz.

Neredeyse;

Nasılsın diyenden; Merak vergisi,

Otobüs bekleyenden; Durak vergisi,

Saçı olmayandan; Tarak vergisi almaya başladınız.

Çünkü, doymak bilmeyen bir güruh var yanınızda, yanıbaşınızda, içinizde.

Ve sevgili yurttaş;

Farkında değil misin?

Senin kaderciliğin yüzünden hangi noktadayız, hala idrak etmiyor musun?

Gençler kaçıyor,

Şirketler batıyor,

Fabrikalar yanıyor,

Senetler protesto,

Çekler karşılıksız,

Kredi kartları intihar nedeni,

Çalışanlar işsiz,

Çiftçi perişan,

22 milyon aç,

44 milyon yoksul.

Milletçe mağlup olduk neredeyse..

Çirkinliğe, kabalığa, bayağılığa mağlup olduk, haramilere yenildik.

Var mı ötesi.

Bakın daha diğer konulara yer bulamadık bile.

Sayın Cumhurbaşkanının bir cümlesinin altına imzamı atarım:

“Bu kararlı gidişimiz sayesinde Avrupa şaşkın, dünya şaşkın. Bu gidişi görünce şok oldular.”

Avrupa’yı, Dünyayı bilmem ama Sayın Cumhurbaşkanım.

Biz millet olarak, biz ülke olarak şaşkınız.

Zira, ne yapmak istediğinizi, nereye varmak istediğinizi bilmiyor ve yönettiğiniz ülkenin sizin gözünüzdeki görüntüsü ile bizim gördüklerimiz arasındaki uçurumu hayretler için içinde izliyoruz.

O nedenle diyorum ki, Masal üretmeyi bırakın, bizlerin, çocuklarımızın, sizlerin çocuklarınızın sizi hatırlayıp saygı ile anmaları için bir ‘Hikaye’ yazmayı deneyin.

Konuk Yazar Ahmet ZORLU