SAHİPSİZLİK..

                                           SAHİPSİZLİK..

Artık kaniyim.

Oylarımızla Ankara’ya gönderdiğimiz sağdan saysan da, soldan saysan da aynı isimler 18 yıldır bu kenti, bu kent insanının sıkıntılarını, bu kentin geleceğini sahiplenmediler, sırtüstü yatıp avanelerini ihya ettiler.

Ondandır bu güzelim kent, hızlı tren ile, otoban ile, dev sanayi yatırımları ile değil de, karnabahar kuyruğu ile, ucuz elma kuyruğu ile, Pazar atıklarını toplayan çaresizlerle, her gün neredeyse bir veya iki tanesine tanık olduğumuz intihar olayları ile, iktidar partisinin tepelerinde yer alan insanların ara sıra salladıkları ‘mesnetsiz’ söylemlerle dile geliyor.

Hatırlayın, Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren hattı gündeme geldiğinde yazdık, uyardık.

Ne demişti o günün ve bu günün bazı vekilleri!

“Kimse merak etmesin, Kayseri’den geçecek o hızlı tren..” dememişler miydi?

Beceremediler, bu sefer de ‘Yerköy-Kayseri arasına bir kılçık atarız, al sana hızlı tren..” demeye başlamamışlar mıydı?

Sivas ve Yozgat illeri ile ilçelerinde yaşayanların çok büyük bölümü ticari ilişkilerini Kayseri ile yürütürler.

Yarın Yüksek Hızlı Tren seferleri başladığında, siz sanıyor musunuz Kayseri’ye gelip ticaret yapacak, sağlık sorunlarını burada çözecek.

Biner konforlu trene, gider Ankara’ya, hemi de daha kısa zaman diliminde, alış-verişini yapar, işlerini halleder ve döner Yozgat’a, döner Sivas’a.
Sadece bu kadar mı?

Artık Edirne’den yola çıkan bir yurttaş, otoban ile direkt Şanlıurfa’ya kadar gidebilecek.

Ama bu otoyol Niğde’den geçecek.

Niğde’den sadece Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne günde 2 ayrı otobüs segeri düzenlendiğini biliyor musunuz?

Otoyolla birlikte Ankara ve Adana Niğde için daha cazip hale gelecek.

Otoyolda da biz yine yokuz yani.

Bir de Karadeniz-Akdeniz bağlantı yolu var.

Allah var, bu yolu sınırlarımızdan geçirmeyi başardılar.

‘Kent Merkezimize 200 kilometre uzaktan da geçse, Kayseri topraklarından geçiyor’ diye övünebiliriz.

Beyler, efendiler, hani yol medeniyetti?

Neden bu kenti yollardan muaf tuttunuz, neden otoyolların hiç biri bu kentten geçmiyor?

Sivas ve Yozgat, Oran Kalkınma Ajansı kapsamındaki iller.

Bizi yönetenler, ajans toplantılarında bu iki kentin yöneticilerine büyüklük taslarlardı.

10 yıl sonra, 20 yıl sonra bu iki kent kabuğunu yırtacak, biz ise hala halka hızlı tren masalı anlatmaya devam edeceğiz.

Belki yapılır, belki yaparlar Kayseri-Yerköy arasındaki 140 kilometreyi.

Ama buna hızlı tren hattı denmez.

Bayındırlıkta buna ‘kılçık’ ya da ‘Tali yol’ denir.

Zira devamı yok.

Kayseri Gar’ı son durak olacak.

Gelelim, Kayseri ekonomisinin lokomotifi kuruluşlardan Kayseri Şeker Fabrikası’na..

Günlerdir, sosyal medyadan, telefonla ulaşan onlarca çiftçinin sorduğu tek soru var.

Pancar bedelleri ne zaman ödenecek?, fabrika söylendiği gibi borç batağında mı?

Birinci sorunun cevabı, ‘Para bulduklarında…’

İkinci sorunun cevabı, ‘Söylenenin de ötesinde borç batağında..’

Eğer tedbir alınmazsa, 2 kampanya daha yapar Kayseri Şeker, sonra bir bankanın icra birimi tarafından haraç mezat satılır.

Tabi gidişata dur denilip, önlem alınmaz ise..

Kayseri Milletvekilleri, AKP ve MHP’li vekiller..

O fabrikada binlerce çiftçinin alın teri vardır.

O fabrika, Genç Cumhuriyetin bu kent insanına armağanıdır.

On binlerce aile, o fabrika sayesinde alın terini paraya çevirmektedir.

Mesele o fabrikada çalışanlar ve aileleri ile sınırlı değildir.

Her yıl ‘iki karık’ pancar ekerek, bunu satıp geçimini idame ettiren on binlerce aile vardır.

Özellikle, “Bu kayyum benim şeref madalyamdır” diyen vekil efendi başta olmak üzere, iktidar partisinin Kayseri Şeker konusunu öncelikli olarak ele alıp daha büyük felakete yol açılmadan bu fabrikaların götürüldüğü uçurumu görmeleri gerekir.

Bölge Çiftçisinin istediği, sağduyulu bir ses, bir açıklamadır.

Pancar bedelleri ne zaman, nasıl ve hangi kaynak kullanılarak ödenecek?

Fabrikanın iddia edildiği gibi borcu 4 milyar (katrilyon) liraya mı ulaştı?

Konuk yazar Ahmet ZORLU