CHP’DE, KAYSERİ ÇIKMAZI.

Şunu peşin peşin söyleyeyim..

Hiçbir seçilmiş veya atanmış, başına getirildiği kurumdan daha önemli değildir.

Her seçilmiş veya atanmış, görevlendirildiği kurumu başarıya taşımak için görevlendirildiğinin bilincini hiçbir şartta öteleyemez, başındaki kurumu belli kişi veya zümre için kullanmaya kalkışamaz.

Uydurulan Emevi geleneklerini, İslam diye yutturarak semiren yapılar, iktidarı besledi, iktidar da onların önünü açtı.

Sonuç; Deizm ve Ateizm ülkede zirveye koşuyor.

Yetmedi, Emperyalist yapılar, dini çakma dindarlarla bitirirken, bölücü yapıları da, milliyetçi yapılara emanet etti ve gün geçmiyor ki, iki taraf arasındaki flört görüntüleri ekranlara yansımasın.

AKP ve MHP el ele vererek, Türkiye Cumhuriyeti’nin Tapu Senedi olan Lozan’ı, yok sayan bir siyasi yapının bir dediğini iki etmiyor, son zamanlarda.

Yok edilmek istenen ortak hedef ise, kurulduğu günden bu yana Cumhuriyetin ve Demokrasi’nin teminatı olan CHP.

Zira son yerel seçimler göstermiştir ki, yapılacak ilk seçimde CHP bir onarım hükümeti kuracak kadar sandalyeye sahip olacak mecliste ve Tek Adam Rejiminin yarattığı tahribat, inşa ettikleri çakma rejimle birlikte ortadan kaldırılacak.

O yüzden de, Mart Ayı’ndan bu yana Türkiye Ateşten Günler yaşıyor.

Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını 30 küsur yıl sonra iptal eden, İmamoğlu’nu içeri sokan, yetmedi bu güne kadar ailesinin elde ettikleri mal varlığına el koyan bir anlayış var iktidarda.

Farkındayım. Sadede gel diyorsunuz.

Böylesi kırılgan, bu kadar nazik bir dönemde CHP Kayseri Teşkilatlarında yaşanan ve partinin geleceği yerine, belli isimlerin yönetimi ele geçirmesine zemin hazırlayacak çalışmalar yapan bir ilçe yapılanması, buna karşılık da bu ilçe yapılanmasının etkisini kırmaya çalışan bir il başkanlığı var Kayseri’de.

Hem Melikgazi İçesi hem il başkanlığı harıl harıl üye yazıyorlar.

İleride yapılacak delege seçimlerine arından da kongrelere hazırlanıyorlar yani.

CHP Genel Başkanı yumruklandığında, o da genel merkezin talimatı ile yapılan bir ortak açıklamanın ötesinde tık yok Kayseri’de, muhalefet adına.

Ama parti teşkilatları için için kaynayan bir kazan.

Konya Selçuk Üniversitesi bile ayağa kalkmışken, Kayseri’nin üniversitelerinde yaprak kımıldamıyor.

Zira gençlik ile CHP Teşkilatları arasında sağlıklı bir bağ kurulamadı yıllardır.

Unutmadan il ve Melikgazi’nin üye kaydı yarışmasında da, her iki tarafta yapılacak delege seçimlerini esas alıyor, yoksa parti üye sayısını artırmak elbette önemlidir.

Yaklaşık bir yıldır, CHP Teşkilatlarının içine düşürüldüğü bu kısırdöngüden rahatsız olanlar çözümün şart ve elzem olduğunu dillendiriyor.

Zira partinin il binası bu kadar çalkantılı bir dönemde bile ‘Ölü evi’ gibi.

Öncesini bildiğiniz için detaya girmeyeceğim.

Geçtiğimiz Cuma Günü, önce İl Teşkilatını, sonra da Melikgazi İlçe Teşkilatını ziyaret ettik.

Daha doğrusu partinin eski milletvekili, eski il başkanları, ve partililerden oluşan bir heyet gerçekleştirdi bu ziyareti.

Ben de gazeteci olarak bulundum her iki ziyarette.

Bir önceki toplantıda varılan karar gereği, söz alan isimler, yaşanan tablonun partiye zarar verdiğini, önümüzdeki Kurban Bayramı’nın, birlik, berberlik ve dayanışma için vesile olmasını, kongre dönemlerinde adaylık yarışının CHP’de saygın bir yeri olduğunu, ancak İl Yönetimini Tanımayan bir ilçe yönetimi ile, İlçe Yönetiminin kusurlarını arayıp duran bir il yönetimi ile bu görüntünün oluşmasının mümkün olmadığını dile getirdiler.

Daha önce İl Başkanı ile ardından Melikgazi İlçe Başkanı ile bir araya gelmişliğimiz olmuş, aynı konuyu enine boyuna konuşmuş ve tartışmıştık.

Ama Cuma ziyaretinde şunu gördük ki, bu sorun kronikleşmiş, içinden çıkılmaz bir noktaya getirilmiş.

Tarafları uyarmak adına bir araya gelen heyet adeta İl Yönetimini devralmak için gelmişler gibi bir tavır ile karşılaştık.

İl başkanı Sayın Feyzullah Keskin, bu ziyaretin görüntüsünün verilmesine bile karşı çıktı ve dedi ki;

“Bu sorun il başkanlığının sorunudur ve ben çözeceğim..”

Yani demek istedi ki, “Partililerin aklına bir üçüncü yol gibi şeyler getiriyorsunuz. Haddinizi bilin..”

Oradan hayal kırıklığı yüküyle çıkıp Melikgazi İlçe binasına gittik.

Aynı temenniler burada da dile getirildi.

İlçe Başkanı Turan Arık oluşturduğu ilçe yönetim kurulu üyelerini tanıttı, pırıl pırıl gençler var, hayattaki başarısını siyasetle taçlandıran deneyimli insanlar var yönetimde.

Ama İlçe Başkanı açık seçik vurguladı.

İl yönetiminin, Melikgazi delegesinin katılmadığı bir kongreyle belirlendiğini belirterek, yaşananların sorumlusunun kendileri olmadığını söyledi.

Gelen, İl Eski Başkanının il başkanı gibi hareket etmesini ve Melikgazi İlçesi’nin her etkinliğinde bulunmasına yönelik eleştirileri de, “Sayın Ümit Özer her etkinliğimizde hazır bulunuyor, bizden daha fazla çalışıyor. Birlikteliğimiz bundan sonra devam edecek” sözleri zaten her şeyi anlatıyordu.

Sayın eski Milletvekili, eski il başkanları ve yaşananların getirdiği sıkıntıları çözmek için başlatılan hareketin içerisinde yer alan isimler, bu yapılarla istenilen sonucun elde edilmeyeceğine dair kanaatlerini dile getirdiler ve derin bir hayal kırıklığı içerisinde dağıldılar.

Yani Sevgili Dostlar, Cumhuriyet Halk Partisi tüm Türkiye’de partinin yok edilmek istenmesine yönelik başkaldırıyı sürdürürken, Kayseri’de bundan sonra da Melikgazici ve İl Merkezci yapılar birbirinin yoluna muz kabuğu döşemeye devam edecek.

Yani bu partiye gönül verenler, umut bağlayanlar, Senaryosu Sarız’da yazılan ve Kayseri’de sahnelenen koltuk kavgasını izlemeyi sürdürecek.

MHP Genel Başkanının APO’yu meclise davet ettiği bir dönemde Kayseri’deki, “O Alevi, ondan olmaz”, “O Avşar amacı parti değil, partiyi hısım akrabaya, emmiye bibiye hizmet eder konuma getirmektir” ilkelliğini izlemeye devam edeceğiz.

Son söz mü;

“Yazıklar ediyorsunuz Kayseri’ye, yazık ediyorsunuz CHP’ye” dersem kırılır mısınız?

Konuk yazar Ahmet ZORLU