Ahmet Zorlu
  Güncelleme: 17-03-2020 14:46:00   17-03-2020 14:42:00

SARSILIYORUZ..

SARSILIYORUZ..

Dünyanın başına bela olan ve bir süre “Bize gelmedi, gelmez” diye övündüğümüz çağın belası ile tanışmamızla birlikte işin ciddiyeti yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Ama bağnazlığı iliklerimize kadar yaşamaya da devam ediyoruz.

Virüs görülen ülkelerdeki vatandaşlarımıza yönelik önlemleri hayata geçirmeye başladığımız günlerde, Umreden dönenleri havaalanlarında sağlık denetiminden geçirip evlerine gönderdik.

Bakanlık yetkilileri ‘Aman 14 gün evden çıkmayın’ dedikçe onlar da bu kurala uydu.

Ama evlerinde Mevlid bile okuttular, ‘Hoşgeldin’ ziyareti için gelenleri kabul ettiler.

Ne zamana kadar, Umre Ziyaretinden dönen bir yurttaşımızda virüs görülene kadar.

Şimdi gelen binlerce vatandaş, apar topar boşaltılan öğrenci yurtlarına yerleştiriliyor.

Karantinaya alınıyor.

Efendiler, küresel bir felaketle karşı karşıyayız.

Bakınız turizm etkilenir diye bu salgına bir süre kör ve sağır kalan İtalya’nın durumuna.

Devlet Başkanları bile etkilenebiliyor bu virüsten.

Sayın Cumhurbaşkanının, Almanya ve Fransa Liderleri ile yapılacağı açıklanan toplantı Telekonferans sistemi ile gerçekleşecek.

İşin ciddiyetine varan insanlar her türlü önlemini alarak çıkıyor sokağa.

Ama geçen hafta da vurguladığım gibi, konuyu alaya alan ve lay lay lom hayat sürdüren cehaletin pençesindeki azınlık hem kendi hayatını, hem toplum sağlığını hiçe saymaya devam ediyor.

En riskli grup, 60 yaş üzeri insan topluluğu.

Hala ibadetini camide yapmakta ısrar ediyorlar.

Kalabalıklarla bir araya gelebiliyor bazı ‘Bana bir şey olmazcılar’

Bedava olduğu için, toplu taşım araçlarının en sadık müşterisi yine 65 yaş üstü insanlar.

Günlük kendisine sağlanan 3 biniş hakkını kullanıyor.

Böylece işine gitmek zorunda olan, zorunluluk gereği toplu taşım aracını kullananların da sağlığını da riske ediyor.
O nedenle, en yakınınızla bile 1 metreden daha yakına gelmekten uzak durun.

Sosyal etkinliklere katılmayı bir süreliğine unutun.

Açık havada yürüyüş yapın, ama karşılaştığınız insanlarla aranızdaki mesafeyi mutlaka koruyun.

Hepsinden önemlisi, Sağlık Bakanlığı’nın hayata geçirdiği uyarı ve önlemlere harfiyen uyun.

Evden çıkmıyorum diyerek yaşadığınız mekanı havalandırma konusunu ihmal etmeyin.

Raporlu hasta iseniz, aile hekimine gitmeden doğrudan ilacınızı eczanenizden temin edin.

Bu illetle mücadele noktasında her kafadan çıkan seslere değil, bilimin uyarılarına kulak verin.

Başka bir rahatsızlığınız varsa bile sağlık kuruluşlarına gitmeme konusundaki uyarıları ciddiye alın.

Bu felaketin getireceği en büyük sorun ise ekonomide yaşanıyor, yaşanacak.

Çağdaş dünya, bizim yöneticilerimizin hoyratça harcadığı Merkez Bankalarındaki İhtiyat Akçesi’nin bir bölümünü, ekonomiyi rahatlatmak için piyasaya çıkardı.

Bizde de kamu imkanları mücadele noktasında seferber ediliyor, ama eksiklikler var, yanlışlıklar var.

Gece yarısı boşalttığın öğrenci yurduna, sabaha karşı hiçbir temizlik ve hijyen çalışması yapmadan Umreden dönen yaşlıyı yerleştirmek gibi.

Yani ön hazırlık yerine, anlık kararlarla bu mücedeleyi başarıyla sürdürmek önemli değildir.

Zira, tüketim daraldı.

İç piyasada zaten uzun zamandır durgunluk virüsü yaşanıyordu.

Buna bir de Corona riski eklenince belli alanlar dışında iç piyasada hayat durdu.

Bütün ülkeler sınırlarını kapattığı için sanayicimiz mal satamıyor, hammadde alamıyor.

Eğitim noktasına gelelim.

Okullar tatil edildi, isabetli bir uygulama.

Ama okullar kapalı iken çocuklarımızın nasıl bir eğitim alacakları planlanmadı. Hala planlamaya çalışıyor bakanlık.

Yani sevgili dostlar, bize geç geldi deniliyor.

Henüz ölü yok deniliyor.

Ama bildiğim bir şey varsa, yöneteninden vatandaşına kadar bu mesele gevşeklik kaldırmayacak kadar ciddi.

Önce kişisel önlemlerimizi alalım.

Gereksiz yere sokağa çıkıp hem kendi hayatımızı, hem başkalarının hayatını riske etmeyelim.

Kapalı mekanlardan uzak duralım.

Temizlik ve Hijyen’in her zamankinden daha önemli olduğu gerçeğini göz ardı etmeyelim.

Yakın mesafelere giderken toplu taşım aracı kullanmak yerine yürümeyi seçelim, toplu taşım araçlarından uzak duralım.

Ve tekrar uyarmak istiyorum;

Hurafenin değil, bilimin sesine kulak verip bilimin yol göstericiliğine güvenelim.

Konuk Yazar Ahmet ZORLU

  Bu yazı 3579 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • Tüm Anketler
    Web sitemize Beğendinizmi?
    HABER ARŞİVİ
    YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş