Tam Demokrasi Platformundan ''Terörsüz Türkiye'' süreci değerlendirmesi

 Tam Demokrasi Platformu Başkanı ve Koordinatörü Mehmet Bozdemir Terörsüz Türkiye sürecini değerlendirdi.

Mehmet Bozdemir yaptığı açıklamada;'' Terörsüz Türkiye” açılımında; başta siyasi partiler ve siyasetçiler olmak üzere, STK’ları, aydınlarımızı, halkımızı ve toplumun bütün kesimlerini bu hususta duyarlı ve dikkatli olmaya çağırıyoruz...ÜLKEMİZDE DEMOKRASİNİN GELİŞMESİNE VE BARIŞIN SAĞLANMASINA ÇOK ÖNEMLİ KATKILARI OLACAĞINA İNANDIĞIMIZ “TERÖRSÜZ TÜRKİYE” AÇILIMINI ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ İÇİN TARİHİ BİR FIRSAT OLARAK GÖRÜYORUZ, ELBETTE Kİ İYİ YÖNETİLMESİ ŞARTIYLA

• “Terörsüz Türkiye” açılımında; başta siyasi partiler ve siyasetçiler olmak üzere, STK’ları, aydınlarımızı, halkımızı ve toplumun bütün kesimlerini bu hususta duyarlı ve dikkatli olmaya çağırıyoruz.
• Bu süreçte kullanılan usulün esas kadar önemli olduğunu, bu sebeple sürecin yönetiminde çok dikkatli olunması gerektiğine inanıyoruz.
• Ülkemizde yıllardır görünmeyen güçler tarafından farklı zamanlarda; bazen şeriat gelecek, bazen komünizm gelecek, bazen ülke bölünecek diye gerçek bir demokrasiye geçişimiz ve barışa ulaşmamız sürekli engellenmiştir. Bu süreçte de karşılaşacağımız engeller konusunda dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyoruz.
• Bu süreçte yeniden kimlik siyaseti yapılmasının sürece zarar vereceğine inanıyoruz.
• Kimlik siyaseti ile demokrasiye ve barışa ulaşmamız mümkün değildir. Yeni vatandaşlık tarifi arayışları sürece zarar verir, kaosa ve yeni tartışmalara sebep olur. Evrensel insani değerler, hukuk, akıl, bilim ve demokrasi rehberimiz olmalıdır.
• TBMM’ deki “Millî dayanışma, kardeşlik ve demokrasi komisyonunu” destekliyoruz ve bu büyük sorunun TBMM tarafından çözülebileceğine inanmak istiyoruz.
• Sorunu sadece PKK terör örgütünün tasviyesi olarak değil, TBMM’ de kurulan komisyonun adına yakışır bir şekilde top yekûn bir demokratikleşme ve barış projesi olarak yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz.
• Bu süreçte geniş kapsamlı bir yargı reformunun gerekli oluğuna inanıyoruz. Özellikle Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun HSK’’ nın,  Anayasa Mahkemesinin ve diğer yargı organlarının bağımsızlığına ve tarafsızlığına gölge düşürmeyecek şekilde süratle yeniden yapılanması gerektiğini düşünüyoruz.
• Bu süreçte toplumun sinir uçlarına dokunan kışkırtıcı, tahrik edici davranışlarda bulunulmamasını çok önemli buluyoruz.
• Bu süreçte ivedilikle Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanmasının sürece çok büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz.
• Demokratik, özgürlükçü ve sivil yeni bir Anayasa’nın sorunlarımıza köklü bir çözüm getireceğini düşünüyoruz.'' ifadelerine yar verdi.