Aski Eski Genel Müdür Yardımcısı Zülfikar Altay Ankara'da ki su kesintileri ve Kesikköprü Projesiyle ilgili bilgi paylaşımında bulundu.
Altay paylaşımında ;''Kesik köprü hattı 2005 yılında 2 adet 1600 lük hat olarak yapılmıştır. Boru hattı Ctp borudan yapılmıştır.Dayanımı çelik borulara nazaran daha zayıftır. Döşemesi, taşınması ve ekonomik olması nedeni ile tercih edilmiştir. O günkü şartlarda, öncelik Geredeboru hattı olmasına rağmen, Kesikköprü hattı değerlendirilmiştir. Suyunun içindeki minareler ve kirletici maddelerin çokluğu nedeni ile çok tartışılmıştır. Ancak şu kuraklık döneminde can simidi olmuştur. Çok aceleye getirilmiş bir projedir. İnşaat önce başlatılmış, proje ve ihale işlemi daha sonra yapılmıştır. O tarihlerde Genel müdür Yrd. ( Sürgün görevi ile ) orada çalışmama, defalarca talep etmeme rağmen bana hattın imalat projesi verilmemiştir. Çünkü o tarihlerde iş projesiz olarak başlatılmıştır. Hatta kamulaştırma bile yapılmadan kazı ve döşeme çalışmalarına başlanmıştır.
Boru döşeme işi de gereği şekilde yapılamamıştır. Ham toprak kazılmış ve boru üstü 70-80 cm yüksekliğinde ham toprağa döşenmiştir. Döşemede gerekli olan ince kum ile yataklama bile doğru dürüst yapılmamıştır. Bu günkü arızaların sebebi boruların döşenme hatalarından ve su kesintilerinde yeniden devreye alınma esnasındaki çalıştırma hatalarından kaynaklanmaktadır.Bu borular Ankara'nın su ihtiyacının Kesikköprü dışındaki diğer barajların su kapasitelerinin ve doluluk oranlarının yüksek olduğu yıllarda Kesikköprü hatlarından hiç su alınmamış ve atıl bırakılmıştır. Bu borularda bundan dolayı da eskime olmuştur. Diğer yandan da Kesikköprü barajının depo yerlerinin de sağlıklı seçilememesi, elektrikle çalışan pompalar vasıtası ile Ankara’ya iletilmektedir. Enerji maliyetinin de yüksek olması bu hatların atıl bırakılmasında etken olmuştur. Halbu ki bu borulardan düşük basınçta su alınmış olsa idi, bu borular bu kadar kısa sürede patlamaz, daha uzun yıllar kullanılabilirdi. 3. Hat daha sonraki yıllarda yapılmıştır. Bir diğer konu da bu Kesikköprü hattından azami su çekimi, Kasım - Haziran ayları arasında yağışın bol olduğu aylarda yapılmış olsa ilgi bu kadar su sıkıntısı da yaşanmazdı. Kasım - Haziran'da alınan su daha temiz ve sağlıklı olarak şehre verilerek, diğer barajların su seviyelerinin yükselmesi sağlanabilirdi. Ayrıca Ankara’nın arıtılmış suyunun yaklaşık %33-35'i yer altı kaçaklarına gitmektedir. Fiziki bu kaçaklarının önlemesi içinde tedbirler alınarak bu kaçak oranı Avrupa’da olduğu gibi %15 ler seviyesine düşürülebilirdi. Maalesef bu konuda da yeterli ve ciddi çalışma yapılamamıştır. İleri yıllar da düşünülerek, DSİ devreye girerek , Karadeniz ile Ankara arasındaki tüm illeri kapsayacak şekilde büyük bir proje yapılarak Karadeniz’den Ankara’ya ve güzergahtaki diğer illere su temini yapılmalıdır.'' ifadelerine yer verdi.